Nur Kaplan
ANKARA – Merkez üssü Maraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin yol açtığı büyük yıkımın etkileri artarak devam ediyor. Deprem felaketinde can kaybı 6.000’e yaklaşırken, binlerce insan da enkaz altında kurtarılmayı bekliyor.
Yaklaşık 15 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi etkisi altına alan depremin ardından yardım krizi büyüyor. Resmi makamlardan yapılan son açıklamaya göre bölgede 5 bin 575 bina yıkılırken, ‘yıkılan’ olarak bildirilen bina sayısı 11 bin 302 oldu. Yıkılan veya hasar gören binaların ortasında özel ve kamu hastaneleri de bulunuyor. .
Urfa, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Maraş, Adana ve Diyarbakır deprem bölgelerinde bulunan tabip odaları başkanları, hastanelerin ve yaralıların son durumunu anlattı.
‘KAOS OLDU, DESTEK YETERLİ DEĞİL’
Urfa Tabip Odası Başkanı Bulut Ezer, ambulans hizmetinin yetersiz olduğunu ve hastaların kendi imkanlarıyla hastanelere gelmeye çalıştıklarına değindi. Şu anda tıbbi ekipmanlarda bir sıkıntı olmadığını belirten Ezer, Adıyaman’dan gelenlerin sayısının fazla olduğunu ve hastane servislerinin hızla dolmaya başladığını söyledi. Ezer, “Urfa’dan artık yaralanan yok. Enkazda son 20 kişinin kaldığı bilgisi var ama hayatta olmadıkları söyleniyor. Ciddi bir kaos var. Urfa’dan gelenler için koordinasyon sağlanmalı. Adıyaman ve diğer iller Barınma sorunu var.Çalışmak zorunluydu. Ama o insanlar da felaket yaşadı, çoğu arabalarda uyuyor. Barınma hizmeti acilen sağlanmalıdır.”
Adıyaman Tabip Odası Başkanı İsmail Tosun, “Adıyaman çok kötü durumda. Çok sayıda ölü ve yaralımız var. Hastaneler zarar gördü. Tıbbi malzeme yetersiz. Destek yetersiz. İnsanlar sokakta. Hayatta kalanlar başka yerlere gitmeye çalışıyor. iller.”
‘BU KADAR ÖLÜYÜ DÜNYAYA YÜKSELTEN BİR SORUN’
Osmaniye Tabip Odası Başkanı Asu Kaya Gedik, kentte otopsilerin ‘yoğun’ olduğuna ve ameliyat sıkıntısı yaşandığına değinerek, “Çok kötüyüz. Cesetleri kaldırıyoruz. O kadar çoklar ki, bir an önce karaya çıkarmaları bile sorun. Şu anda tıbbi malzeme yükümüz yok. Devlet hastanelerimiz çalışıyor. ekmek yok Su yok. “İnsanların tuvalet sorunu var, salgın hastalıkların başlamasından korkuyorum” dedi.
‘SAHRA HASTANESİNİN ACİL KURULMASI GEREKİYOR’
Hatay Tabip Odası Başkanı Servar Yılmaz, Hatay Devlet Hastanesi’nin tamamen işlevsiz hale geldiğini, hastane bahçesine kurulan 40’a yakın çadırda hastaların tedavi edildiğini ve hastaların başka illere sevk edildiğini söyledi. Röntgen cihazlarının çalışmadığını söyleyen Yılmaz, bölgeye bir an önce ‘mobil röntgen’ cihazlarının getirilmesi gerektiğini belirtti. “Acil bir Sahra Hastanesi kurulmasına ihtiyaç var. Bu hastane ameliyat olup tedavi gören hastaların takibi için olmazsa olmaz” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Makas, dikiş ipliği, serum lazım. Hastanede yaşayanlar var. Hastane çökmedi ama içerideki tavanlar çöktü. İki kişi sedye ile çıkarıldı, hastaların tamamına ulaşılamadı. Hatay’da binlerce apartman yıkıldı. Deprem yazın olsa 3 gün sonra insanların kurtulma ihtimali vardı ama artık 24 saati doldurmama ihtimali de var. Daha hızlı müdahale gerekiyor. Ortalamanın çok altında insan gücü ile çalışmaktadır. Aradan geçen onca saate rağmen ziyaret edilmeyen batıklar var. Hipotermiye bağlı ölümlerin artmasından korkuyoruz. Çaresizce arama kurtarmaya ihtiyacım var. Ortopedistler çok çalışıyor, işleri bitti.”
‘AMELİYAT İÇİN TIBBİ DESTEK’
Maraş Tabip Odası Başkanı Lütfi Tiyekli, kentte çok sayıda özel hastanenin yıkıldığını, devlet hastanesinin ana binasında ameliyat yapılamadığını ve operasyonların sadece çocuk hastanesi binasında yapıldığını belirtti. Ameliyatlar için tıbbi malzeme altyapısına ihtiyaç olduğunu belirten Tiyekli, şunları kaydetti:
“Hekimler için enkaz altında kalan kişi en zor hastalardan biridir. Sıcaklık düşmesi nedeniyle hasta hipotermi yaşar, organlar parçalanır. Enkaz altında kalanlarda sendrom yaşanır. İnsanlar dışarı fırladı. Kronik hastaların ilaçları evlerinde kaldı SSK’da acil durum yönetmeliği “SSK deprem bölgesinde ilaç kurallarını gevşetmeli”
‘SAĞLIK ÇALIŞANLARI İNSANÜSTÜ BİR ÇABAYLA ÇALIŞIYOR’
Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, Adana’da daha çok diğer illerden hastaların geldiğini, sedyelerin dolu olduğunu ve acil sedye ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Ameliyathanelerin tam kapasite çalıştığını söyleyen Menteş, insanların kendi imkanlarıyla hastaneye ulaştığını ifade etti. Adana’da şu an için tıbbi malzeme sıkıntısı olmadığını söyleyen Menteş, şöyle devam etti:
“Bu yoğunluk kaldırılacak bir şey değil. Şu anda tüm çalışanlar hastanede. Mevcut sarsıntı bölgelerinde sağlık sistemi pek iyi ilerlemiyor. Hasar gören hastaneler var. Sağlık çalışanları insanüstü bir gayretle çalışıyor. Yardıma gelmek isteyen doktor arkadaşlarımız var.Mutlaka Sağlık Müdürlüğüne veya tabip odalarına haber verin.Ameliyat branşlarına ihtiyacımız var. Ortopedi, beyin, genel ve göğüs cerrahları bölgeye gelmeli. Önümüzdeki günlerde kronik hastalıklar ortaya çıkacak. Bunun için yoğun bakım servislerinin olması gerekiyor.”
‘UMUTLARIMIZ AZALIYOR’
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Diyarbakır’ın bir şekilde sağlık hizmeti vermeye devam ettiğini belirterek, diğer illerden güvenilir bilgi alınamadığı için devam eden tahribatın boyutunu ölçemediklerini söyledi. Turan, “Umudumuz tükeniyor. Kış kuralları gereği insanların ateşi düşüyor. Şu anda Diyarbakır’daki sorunları çözüp başka illere gitmeyi planlıyoruz. Kriz merkezi oluşturduk. Enkazdan sağ kurtulanların barınma sorunu büyük. Büyük.Düğün salonları,özel okullar,işyerleri halka açılıyor.Ama çocuklara yemek.Kadınların bez,ped ihtiyacı devam ediyor” dedi.
